Pages

02 Aralık 2013

021213

Gün 2. Herhangi bir kitabın, herhangi bir sayfasını açın ve bir satır seçin. O satırla yazıya başlayın, gerisi sizden…

[Bugünkü görevime şunu söyleyerek başlamak istiyorum;

Ben kitap okumuyorum!

Çok memnun olduğum bir "kindle paperwhite"ım var. Reklam gibi olacak ama, gece ışıkları açmadan, kimseyi rahatsız etmeden, arkaplan ışığı ile çok rahat okuyabiliyorum. En son okuduğum kitap da Joshua Becker'ın Simplify kitabı.] 

"My wife and I had decided to spend our three-day holiday weekend cleaning the house from top to bottom. After all, that’s what families do."

B. doğmadan önce evi düzenlemek benim için bir eğlenceydi diyebilirim. Her iki-üç ayda bir odaların düzenlerini değiştirir, hiç üşenmeden çalışma masasının tüm vidalarını söküp, yan odaya tekrar kurabilir, yatak odasının duvarlarını matkapla delip, cm'ine kadar ayarlanması gereken düzenekleri kurabilirdim. Evim hep düzenliydi. Hatta 9 aylık hamileyken, çocuk olunca fırsat olmaz diyerek neredeyse tüm evin duvarlarını boyatmıştık, boya kokusu 1 hafta kafalarımız havada dolaşmamıza sebep olmuştu.

Sonra B. doğdu. Kolikti, sürekli ağlıyordu. Hatta ağlamaları saat 7 de başlayıp 10'a kadar aralıksız devam ediyordu ve hiçbir şekilde susturamıyorduk. Gariban Nikita, eve saat 7'de geldiği için, B.'yi artık küçük dilinden tanır hale gelmişti. Sesi de gürdü maşallah, doğduğunda bile 3 aylık velet gibi ağlama kapasitesindeydi, şaşırmamıştık zira 8nci ay ultrasonunda ağzını açıp kaparken görüntülenmişti. "Ağlama provası yapıyor gibi" demişti doktor. Ne doğru söylemiş!

B.'nin yayılmacı politikasına giriş;



Nikita'nın yayılması! (Ve hayatımızın Ceviz Ağacı sponsorluğunda geçen dönemi; çorba, yemek, tatlı ne varsa hepsi bir telefon uzaklığa gelmeye başlamıştı. Elveda mutton biryani günleri...)
Yayılmaya devam;
Ve B. ayaklanır... Hatta bizim "ayakkabılar"la... Salonun ortasında ayakkabı görmek sıradan bir hale gelmeye başlar;

Tabi, salonun baby-friendly hale gelmesi aşamasında, eşyaların diğer odalara akümüle olmasından, mutfak tezgahının, katı meyve sıkacağı, yoğurt makinası gibi aygıtlarla ele geçirildiğinden, B.'nin küçülen kıyafetlerinin (ki her üç ayda bir küçülüyorlar bu aşamada) zip'lenmesinden uzun uzadıya bahsetmeyeceğim.

En nihayetinde bir aşamada evet, sadeleştirmek lazım dedim.

Önce B.'nin oyuncaklarından başladık;




Bu, sadeleştirilmeden önceki görüntü. Sonrası... Ona da ileride değinirim. Sözün özü;

"My wife and I had decided to spend our three-day holiday weekend cleaning the house from top to bottom. After all, that’s what families do."


0 Yorum:

Yorum Gönder