Pages

24 Temmuz 2005

250705

kuzum, uyarilarim var size.
yakin arkadasimsaniz size mismatchlik yapabilirim. hatta ayni soruya koyar, farazâ b harfiyle 5nci maddeyi eslestirebilir ve dogru cevaba 25 puan verebilirim. sinif atlatabilirim.
eger agziniz bir defa sevgi sozcugu ürettiyse bir tur daha atmalisiniz etrafimda. sonrasinda parmaginizda yuzugunuzle "cok ciddiyim" diyerek karsinizdakine nisan haberinizi verebilirsiniz.
sevgi sozcuklerinden fakir, sevgiden zenginseniz, birbucuk sene kadar ziyaretlerinizi sürdürün. sonunda karinizla cocuk planlari yaparken cocuklardan kiz olaninin adinin uzayda benimkiyle cakistigini anlatirken bulabilirsiniz kendinizi.
henuz olmamis ve dengesizseniz, on ayda bir özür dilemek icin mum yakin. mumun üstünde kina isitip avuclariniza surmeniz de tavsiye edilir. ben degil, prospektus oyle diyor.

kapi girisi ucretsizdir.
ancak her ziyaret sirasinda kirpigimi kasimi yolmaktan vazgecin.
telli baba degilim ben.
sayenizde radyasyona maruz kalmis cernobil gibi oldum.
akut zararlari ben cekiyor gibi gözükebilirim.

*yediklerinize dikkat edin. topraginiza karismis olabilirim.

230705

Birseyler yazacaktim da, canim onu bile istemedi.
Önce seytana ruhumu satacagim.
Sonra da gidip yemek yiyecegim.

13 Temmuz 2005

120705

cay koymak icin mutfaga gittim az önce. malumunuz yarin tasiniyoruz. evde seker bile kalmamis. elimi sacma sapan yerlere daldirip birkac kup seker cikarirken (ki not edin kup sekerlerle aram iyi degildir) tvde bir blendax reklami gordum. tamam, blendax reklamlari da, geri kalan bir yigin sampuan reklami gibi sacma. ucagin kabininde saclarini yikayip orgazmik cigliklar atan hatunlar, "ay cok egleniyoruz" diyerek birbirlerinin saclarini yikayip kurutan, nazar boncuklari takan, gerekirse don dale diye sarki soyleyen hatunlar... bunlarin bir de erkek versiyonlari var tabi. kepekler omuzlarinda felan. sonra muhtemelen bdsm sitelerinden firlamis bir hatun arkadas elemanin sacina yapisir, ceker ceker, elemanin kafa derisi yuzulecektir ama saclari kopmaz.

bana tanidik birseyleri cagristirdi dogrusu... derler ki, hastanin disi kirilsa dahi dolgusu kirilmamali...

neyse, efendicagizima soyleyeim, bu defaki reklam iyice komikti.
3 kizcagizimiz var, birbirinden anoreksik. allah bunlara hicbirsey vermemis bir tek sac vermis dedirtecek kadar da "hacimli" saclari var. bir gece kulübünün lavabosundalar. ve ne yapiyorlar? hayir hayir, kusmuyorlar. bunlar bulumik demedim ki, anoreksik dedim. her neyse. bu hatunlar, cantasindan ace cikan ayse teyze misali cantalardan sampuan cikarip, gece kulübünün lavabosunda saclarini yikiyorlar!!
bu kizlardan 2si yakin arkadaslarmis. bunlar konusuyorlar, "gitarci cocuk cok hos ya.. benim saclari goruru tav olur bu. e konser modu tabi saclar elektriklenecek"
ve buradan, blendaxin bize vermeye calistigi mesaji hemen aliyoruz.
hamis; blendax sacin elektriklenmesini onlermis. yemisim.
neyse, bu arada cantasindan blendax cikarip, saclarini yikayan (ve bu sirada ustundeki kiyafetini cikarmayan) kizcagizimiz, kapidan cikip kulübün icine giriyor ve aslinda olmayan cantasindan bir baska sey daha ciakriyor; polaroid fotograf makinasi! ve kendi fotografini cekip gitar"ci" cocuga atiyor. sonra vokal de bunu sahneye cikariyor.
ve buradan, blendaxin bize vermeye calistigi 2nci mesaji da hemen aliyoruz;
hamiş; saclari "hacimli" ve "elektriksiz" olmayanlar sahneye cikamaz, ne kadar anoreksik olursa olsun.

tesekkurler! buyuksun.

neyse, simdi olayimiza geri donelim, reklamin bu kadari yeterli.
efendim, "done done geldigim" ve hatta "üc gülünden biri" oldugum buyuk camlica tepesinden son kez sesleniyorum (halkima!?). son kez seslenmenin hatrina, pederin laptopunu cekip, dsl modemi de salona uzatip, balkona kurulmus, bir yandan cay yudumlarken, bir yandan da manzara keyfi cikariyorum. poyraz da guzel esiyor oh oh.
efendim kadrajda sabanci ve kocun ikiz tepeleri, ciragan sarayi, ortakoy cami, marmara denizi, bogaz koprusu ve elbette kopru trafigi var. okulun terasindan evimi gorebildigim icin (ya da en azindan evin land marki haline gelmis saturn halkali vericiyi), buradan okulun gorundugunu de soylemek isterim. hic gormedigim birsey ya, ne enterasan!

diger eve tasindiktan sonra dsl in baglanmasi, tabi pc yi kurma cabalarim vs yi de eklersek, muhtemelen bir hafta ila 7 gun arasinda meydani diger yigitlere birakiyorum.

yoklugumda bol bol cay icin, ayaklariniza poyraz yedirin ve saclarinizi blendaxla yikayin. yürü.

11 Temmuz 2005

100705

bugun ufakligi parka goturdum.
salincaga bindi ben de arkadan ittirici gorevindeydim. kilo almis bariz. ya da ben gucsuzlesmisim. herneyse.
yan salincakta muhtemelen yedi yasinda bir velet, ayakta sallanmaktaydi. bizim ufaklik icin sorun teskil ettigini dusunup cocuga aynen ilisikteki kelimeleri soyledim;
"cocukcugum, oturarak bin bakayim su salincaga."
cocuk oturdu.
...
sanirim cocuklari korkutacak kadar buyudum.

09 Temmuz 2005

080705

Blogger: Term used to describe anyone with enough time or narcissism to document every tedious bit of minutia filling their uneventful lives.

*maddox knows it all*

08 Temmuz 2005

070705

mini mini bir kus donmustu
pencereme konmustu
aldim onu iceriye
cik cik cik cik otsun diye
pirpir ederken canlandi
ellerim bak bos kaldi...

*pirpirpir*

04 Temmuz 2005

030705

eller narin.
eller yarali.
eller granulatif.
eller kuru.
eller islak.
eller kremli.
eller guzel.
eller kirli.
eller duzgun.
eller sicak.
eller soguk.
eller icice.

kimin eli kimin elinde?

ben de oyuna varim. kale kapanmadan, avcuna mum dikebilir miyim.

*sonra da omzuna yaslanip ada ada dolasabilir miyim.*

01 Temmuz 2005

300605

resmen* bir telefon sapigim var sayin seyirci.
guzellik uykumun ortalik yerinde daha aralanmamis gozler ve ayaga gecmemis inek desenli terlikler birlesiminin yarattigi, 4ncu ram'inin icine edilmis insan modundaki fatima'yi kaldirdigi yetmezmis gibi ilk "efendim"den sonra kapatiyor. insan en azindan "merhaba!" der. hani bunu yapmayanlar icin üfleme ve tusa basma varyasyonlari da mevcut.

naproksen grubu ilaclarin yarilanma ömrü 13 saat ve sabah 5te aldigim agri kesici su siralar itrah edilmis durumda. her an agri baslayabilir, hersey olabiler hatta.

simdi uykuma kaldigim yerden devam ediyorum. en son antikacilar carsisindan cikip yaz olimpiyatlari izlemek uzre balkona segirtmistim. yorgan bir taraflarimi örtmüyor ve evet hala yorganla yatiyorum.

baska sorusu olan?

*"resmen" kelimesini hatirlayabilmek icin ingilizce sozluge "officially" yazdigima inanamiyorum.*