Bir süre evvel, fotograflarımı uploadladığım siteden bana bir mail geldi. Mailde diyordu ki, "I am writing to let you know that one of your photos has been short-listed for inclusion in the twelfth edition of our Schmap Cardiff Guide, to be published early July 2010." Şöyle ki, can sıkıntısından sahile indiğim günlerden birinde sağı solu fotoğraflarken çektiğim fotoğrafınlardan birini Cardiff Rehberlerinden birine koymak için elemeye almak istiyorlarmış. Temmuzun başında belli olacakmış sonuçlar... İyi dedim, alın bakalım.
Sonra bir mail daha geldi bu ayın başında "Thanks so much for letting us include your photo - please enjoy the guide!".
Cardiff'e de böyle izimi bırakıp gideceğim varmış demek ki!
İşte geçenlerde bu fotoğrafta gördüğünüz Millennium Center'da Romeo ve Juliet balesi vardı. Namaz kılmayalım, bale yapalım diyerekten aldık biletleri gittik. Çık babam çık. 5nci kata geldik. Ama Allah'tan salon ufaktı, dürbün gerekmedi.
Şimdi sorarım size, sahnede acıklı bir hikaye oynarken, Montague'ler ile Capulet'ler biribirine girmişken "gösteriden önce bir sahnenin tozunu alsalarmış, bu ne böyle bütün baletlerin balerinlerin ayaklarının altı simsiyah!" diyen zihniyete ne denir.
Bence de!
*mardin*
KATIKLI DOLMA (Bitlis mutfağı)
1 yıl önce
4 Yorum:
o zihniyete ne dedin bilmiyorum ama aynı şeye benzer bir ton şey yaptığım için yanımdakini bunaltmışlığım çoktur :)
e aslinda nagicim, onu diyen kişi bizzat ben kendimdim. yapilabilecek tum yakistirmalara da "evet bence de!" diye katilmaktayim.
adamlar ne kadar profesyönelce çalışıyor ama. fotoğrafı alıp sana da söylemeden kullanabilirlerdi. bu avrupalıların dürüst tarafları çok hoşuma gidiyor.
rumy
Bunlar "avrupalı" değil ki. British..
Onlara garip gelen birşey söylediğin zaman sana "anakaradan mısın?" diye soruyorlar. O kadar yani!
Yorum Gönder