Perşembeyi cumaya bağlayan akşamda, gecenin önemini kutlamak amacıyla gene müziğin sesi tam gaz. Ben de söylemesi ayıp Hilton'dan yemekten gelmişim. Mide şişik, şöyle güzel bir uyku çekmek istemekte gönül...
Saat 01.00 gibi bilgisayarı kapatıp yatayım dedim ama hemen yan taraftaki ortak alandan gelen müzik sesi beynimle halvet olmakta. Hatta masamda duvara yaslanmış duran tepsi basstan dolayı hareket ediyor. Kalktım gittim mutfağa, yan tarafta olduğumu unutmamalarını söyledim. Özür dileyip sesi kıstılar.
- Who's fault is it? (Kimin suçu lan!) She's a fucking muslim! ( *koduğumun müslümanı!)
They and their mosques... They come to Britain... (Onlar ve camileri.. Bir tanecik Britanyamızı işgal ediyorlar!) Yet they find the guts to tell us to turn the music down!" (Sonra da bize müziğin sesini kısmamız için emir verme cesaretini kendilerinde buluyorlar!)
Neyse bir maceramız daha böyle biter. Sabaha hepsi mutfakta sızmış oldukları için Fatıma aç ve uykusuz okula gider... İşler ters gider... Bla bla... Bu da ayrı blog konusu.
4 Yorum:
hakkaten boyle mi diyolardi yoksa bu replikler senin dusuncelerin mi?
Bu düşünceler alkole fazla abanmış redneck bir ingiliz çocuğa ait.
Benim degil.
seni oradan kurtarmak geldi içimden.oysa ki sen bizimle yaşasan ben seni okula aç göndermezdim :)
ya bu ne pislik boyle. sinir oldum. cidden sinir oldum!
rumy
Yorum Gönder