bugun aklima guzel seyler gelmisti, yazmak icin. sonra unuttum.
sonra yine aklima geldiler.
blogumun formatinda yapilacak bir degisiklikti sanirim bahsedecegim. evet evet 2005 yilinin ilk ayi itibariyle goreceksiniz. her yeni sezonda "en bomba filmler bizde" diyen kanal reklamlari gibi oldu ama. hayir bombalik birsey yok. sadece that's the (r)evolution baby!
bundan evvel sadece dialoglar, yer yer de suslu yazilar olsun istiyordum. formatin bu olmasindan yanaydim. ama gecenlerde, eskileri okurken bir esneme aldi gitti beni. sandim mandibulam yerinden cikacak, kondiler baglantilar ise yaramayacak ve bir yigin medikal zamazingo.
bu arada yarin sinavim var ve calismam gerekiyor. bebegi dogurduk ve artik postnatal yasamda cenesini ve diger dokularini gelistiriyoruz ama hala mini minnacik. :)
*ben cocuklari sevmiyorum. hıh.*
KATIKLI DOLMA (Bitlis mutfağı)
1 yıl önce
1 Yorum:
Konuyla ilgili;
Son satırı okurken (konuya tamamen uzağım, deseler al kardeşim şu damarı şuna bağla zerre başarım olmaz) şeytani amaçları için ölüleri dirilten bir insan mı konuşuyor yoksa bir doktor/hekim mu ikileme düştüm. Bebeği doğurduk(kaç kişisiniz?),postnastsal yaşamda (postnatsal yaşam nedir sormaya korkuyorum) çenesini ve diğer dokularını geliştiriyoruz(eyvah eyvah!). Şaka bir yana ömründe hastane görmemiş bir insan olarak tahminimce 30 civarında biriken kötü karmalarım(ve ısrarla tükettiğim kötü besinlerin) yüzünden bol bol oralarda olacağım, indirim yapmayan bizden değildir belirtmek isterim.
Konuyla ilgili 2; Değişiklik demişken ben de bir sürü şeye el atmak istiyorum ama başarılı olacağımı sanmıyorum. Çünkü her yıl olduğu gibi yine kendimi "evet bu sefer bir şeyleri kesin değiştireceğim" derken buluyorum. Demek ki aynı döngüde devam ediyoruz, değişiklik olsun diye "hiçbir şey değiştirmeyeceğim" dediğim zaman da ters psikoloji olmuyor garip tabi. Çok kişi yaka silkti benim bu hallerimden, haklılar.
Konuyla alakasız kısım;Askerlik olayı temelde çok karışık değil. Okul bitir=6 ay(izin kullanmazsan 5 ayda biter) er yapıyorsun, eğer çavuş falan olacağım diye heyecan yapmazsan üç haftaya yakın bir süre acemi eğitiminde inleyip usta birliğine geçiyorson, Yalçınım daha deneyimlidir bu konuda. adı kısa dönem, güzel bir şey. sonra uzun dönem yedek subay var, 12 ay yapıyorsun ama hem subay olduğundan dolayı rahatsın hem de iyi kötü subay maaşı veriyorlar. eczacı, doktor, mühendis gibi meslek dallarına seve seve uzun dönem yaptırıyorlar genelde. bir de "hardcore" versiyonu var ki ona "uzun dönem er" diyorlar, işte benimki bu olacak eğer gidersem. 15 ay yapıyorsun ve nasıl desem, her saniyesini sayıyorsun(birinci ağızdan konuştuğuma bakma gidenlerine deneyimlerini aktarıyorum). bir de özel durumlarda 1 ay acemilik yapıp dönüyorsun ama bunun için koşarken ciğerlerini tükürmen, daffy duck figüranlığı yapacak kadar düz ayaklara sahip olmak gibi ön şartlar var. aşağı yukarı böyle işte, sanırım hiç gitmeyeceğin bir hizmet için eyerince aydınlanmışsındır. kişisel durumumu şöyle açıklamak isterim: bütün benliğim ve hücrelerimle hakettim bunu o yüzden kanasam bile sırf yapacak başka bir şeyim olmadığı içindir. bu konu kapansın bence, sevimsiz ve sıkıcı ve zorunlu olması dışında hiçbir özelliği yok.
Konuyla alakasız 2; Kabus gibi uzun oldu farkındayım ama o kadar sıkıcı bir gündü ki nasıl anlatacağımı bile bilmiyorum.Müzik konusunda geldiğim yere bakınca hayret ediyorum, eskiden "herşeyi dinlerim" derdim ama su katılmamış bir yalandı bu zira dinlemezdim herşeyi, şimdi brit rock olsun, alternatif olsun herşeyi dinlemeye çalışıyorum ama eskilerin yeri başka tabi.
Tek albüme evrenin sırrı hariç herşeyi koymalarında sakınca yok bence, Misal Black album ya da ne bileyim Grace, hadi olmadı Nightfall (tamam bu kişisel bir seçim oldu) ya da Med Cezir bilmiyorum sonrasında hepsi bozdu deniyor ama bence "eskisini yakalayamadı" daha doğru bir ifade. Kimseyi ikinci bir One çıkaramadı diye suçlayamayız ki.
Ayşe Arman konusunda biraz yanılgısayız. Biz komedi ya da mazoşişt bir zevk olarak algıolasak da aslınd aoldukça çok hayranı var. Kendisinin ya da yazım tarzının(?) değil yaşadığı hayata hayran olan insanlar çok. Kendi kurdukları tabuların altında kalıp sonra "ay ne modern insan sevgilisiyle yaptıklarını anlatiyoar" şeklinde hayret nidaları atmaları söz konusu. Bu "hayat hakkında yazıyorum" bahanesinin mucidi olduğu için tiksiniyorum kendisinden, temelde yani.
Çok uzun oldu, kusura bakılmasın lütfen. Çeneme vurmuyor artık(ki bu şaşırtıcı bir şey, hem geveze hem de uzun yazmak gerçekten yorucu) orada sıkışan ele vuruyor ne yapalım.
Yorum Gönder