- anlamiyor musun jojo? seni birakmak istemedigimden bu kadar benimle gelmen icin israr ediyorum.
- sen anlamiyor musun? beni birakmak istemedigini bildigimden bu kadar eve gitmek icin israr ediyorum.
(bu durumda arka fona mavi sakal'dan iki yolu koymali ve "neden soruyorsun, nereye gidiyorum" demeli, isiklar kararmali ve jojo ile birlikte jonumuz sahneden inmeliydi.)
KATIKLI DOLMA (Bitlis mutfağı)
1 yıl önce
1 Yorum:
Konuyla tamamen ilgisiz(bu mavra nereye kadar?);
RATM için Battle for Los Angeles sonrası bunun üstüne bir şey yapmak zor olur şeklinde bir şeyler gevelemiştim. Son bi Outkast ile Bombs Over Baghdad dinledim, dedim içimden albümde yakındır. O günden beri (ki henüz milenyum bile değildi, doksanların o güzel günleriydi) çok da ilgilenmedim ama dağılmaları oldukça üzdü. İnsan bir haber verir, açıyorum MTV Chris bir şeyler höykürüyor ama arka plandaki herşey tanıdık, sonra google->search->audioslave->formed by ex-RATM members and Soundgarden's Chris Cornell. EX Ratm member ne demeye kalmadan isyan ediyorum.
Formula olayın hesapsızca uzağım, son hatırladığım Finli(başka bir yerli de olabilir, dedik ya acemiyiz diye) bir parlak çocuk koymuşlardı Schumi efendinin karşısında, sinsi kardeşiyle bir kuytuda sıkıştırıp olayını bitirdiler galiba, ses çıkmadığına göre. Şimdi yazı tura atalım zira hangisi daha önemli karar veremedim Şampiyonlar Liginin finalinin İstanbulda oynanacak oluşu mu yoksa tesadüfi bir şekilde Aydın Doğan'ın satın aldığı arazinin hemen dibinde F1 başlayacak oluşu mu? Ben ilkine oy veriyorum, one time event ama olsun F1'e her yıl gidilir fekat İstanbulda şampiyonlar ligi de boş değil, bizim kazmalar bu yıl katılamadı ama olsun Real Madrid falan görmek için son şanslarım bunlar.
NTV ve sunucuları çok çekti hemen alternatif zemine taşıyalım. Ayşe Arman'mı daha zararlı yoksa Ali Atıf Bir'mi. Diyelim ki Ayşe on yılda ahırdaki eşşek hariç herkesle röportaj yaptı, kimle yattığı ya da yatmadığı neredeyse ezbere biliyor ama bir insanın alelade bir orta yaş krizini kesinlikle ama kesinlikle bilgisi hatta fikri bile olmadığı konularda ahkam keserek engellemeye çalışması nedir? Tiyatro eleştirmenliği ki cesareti olan bile yapamaz, adamı yerler. Müzik eleştirmenliği daha da fena hadi kimse izlemiyor tiyatro, kimsenin de umurunda değil buralarda. Sinema eleştirmenliği ise ayağa düştü resmen ama bir filmi "ben sevmedim, hepsi bu" şeklinde yerden yere vurmak nedir? Yani merak ediyorum gerçekten bu kadar kolay mı işler? "Hayat hakkında yazı yazıyorum ben, bir konuda uzman olmam gerekmez" kalkanı nereye kadar koruyor insanları? Peki daha önemlisi Perihan Mağden ne işe yarar? Bir röportajda okumuştum, yazar bir genç Perihan Hanımı bir partide görmüş de tanımamış yanındakiler de "aman ne yaptı parçalar seni" falan demiş ama Perihan hanım bunu farkedip olay çıkarmış. Eöe nasıl yani, tanımadım kardeşim hepsi bu. Var daha çok serseri ama uzatmamak lazım. İyi geldi bir şeyler yazmak yalan değil.
Yorum Gönder