Çocuklar oynuyorlar. Artık bisikletler "out" scooterlar "in" olduğu için her kaydırak kenarında park halinde bir scooter görebiliyorsunuz. Sarışın bir çocuk gidip kaydıraklardan birinin yanında duran scootera binip, parkta ufak çaplı tur atıyor. Sonra yine kaydırağın yanına gelip kornayla felan uğraşıyor. Kaydıraktan o sırada bir başka çocuk kayıp iniyor, yanında da annesi. Annesi başlıyor çocuğuna fısıldamaya "Arda, git o benim scooterım de". Arda'nın umrunda değil, ben kaymak istiyorum diyor. Annesinin tonu daha da sertleşiyor "Benim scooterım desene oğlum!" diyor. Arda kaydırağın merdivenlerinden geri inip, utana sıkıla -hala kornayla oynamakta olan- sarışın çocuğun yanına gidiyor "o benim scooterım" diyor zor duyulabilecek bir şekilde. Annesi tekrar et diye ısrar ediyor. Biraz daha yüksek bir sesle "o benim scooterım" diyor Arda ama gözü kaydırakta. Sarışın çocuk "hayır, benim" diye cevap veriyor. O sırada sahneye sarışın çocuğun annesi de giriyor. "Bu bizim scooterımız" diyor, "sanırım seninki de şuradaki" diyerek, scooterın aynısından bir taneyi daha gösteriyor. Arda'nın annesi ise "aa karıştırdın heralde Arda'cım..." diye olay yerinden uzaklaşıyor.
Bu olay da kurgu değil. Gözlerimin önünde gerçekleşti.
İnsanlar bana soruyor, "neden B.ye gidip scooter aldın? Bu kadar ufak çocuk scooter'a nasıl binebilir ki?" diye. Evet, binemiyor. Ama çok merak ediyor. Kornasına basmak, saplarını tutmak ve üzerine çıkmak istiyor. Malesef arada bir denk geldiğimiz bazı çocuklar dışında, kimse hiçbirşeyi paylaşmak istemiyor. Hatta kendisi sallanırken, herhangi bir çocuk scooter'ının yanına yaklaşırsa çığlık atıp "anneeaa benim scooterım o, dokunmasın ona!" diye ortalığı yıkabiliyor. Niye acaba? sorusunun cevabı üst paragrafta. Görüldüğü üzere çocuk paylaşmak istese, ebeveyn karşı çıkıyor. Hem de çocuğunun gözü önünde yalan söyleyerek.
Biz de B. ile scooterı alıp parkın ortasına koyuyoruz. Merak eden her çocuk biniyor, arada bizimkini de bir iki dolaştırıyorum. Elbette çocuklar doğaları gereği bencil oluyor ve paylaşmak istemiyorlar. Bunu perçinlemek niye? Neyin kavgası bu?