Hastalarla el sıkışmak kadar tiksindirici bir eylem olamaz.
Hemen bu cümleyi okuyup önyargıyla yaklaşmayın. Bir hastaya ne zaman şikayetiniz nedir diye sorsam, az önce diliyle yokladığı çürük dişine sağ elinin işaret parmağını sürtmek şartıyla gösterip, parmak ağızdayken "işte bu diş ağrıyor" der. Bunu söylerken "R" harflerinde o dil, parmağın geri kalan kısmını da tükürüğe bular. Sonra hasta elini ağzından çıkarır, parmak kurur ve hasta unutur.
Ama hekim unutmaz! Hastanın çürüğü temizlenir, dolgusu yapılır, hasta kalkar ve teşekkür etmek için elini uzatır. Başımı tablaya eğip, diş aletlerini temizliyormuş gibi yapamazsam mecburen ben de uzatırım elimi.
Oldu olacak eldivenleri de takmadan bakalım hastalara!
El öpmeyi de hiç sevmem ayrıca, kim bilecek o elin az evvel nereyi kaşıdığını...
Şu Japonlar kadar medeni değiliz.