Pages

07 Ağustos 2010

070810

Caerphilly festivalindeki şu vatandaşlardan da bahsetmiş miydim? Ben demedim mi JRR Tolkien kesin Galli diye. Bu adamlar da elf!
Tamam, pek ala bunlar crusader da olabilir... Yani bir tanesi elfsel özellik taşıyor diye hepsi öyle olmak zorunda değil tabi...
Ama peki bu ne?? Tarzanla Jane in çocukları?

Ha bir de, Temmuz ayındaki bu festivalde bebeğin koyun postuna sarılmış vaziyette yattığı dikkatinizden kaçmasın. Ben de üstümde polarlı pijamam, ayağımın altında sıcak su torbam ve masada püfürdeyen bir bardak kahve eşliğinde size bunları yazıyorum...

Dönüşte bir adaptasyon sorunu mu yaşayacağım acaba? Kalmayan D vitaminim bana başka birşeyler söylemeye çalışıyor sanki.

*kırmızı mavi hadi gali depi depi ver.. kastamonu kastamonu dep dep dep!*

05 Ağustos 2010

050810

Kefili festivalinde, genelde filmlerde görüp dalga geçtiğimiz tipte gösteriler vardı. Yine da başlarında durup "anaa adama bak napıyo" demeden geçemiyorsunuz. Hatta işe biraz daha turistlik katıp benim gibi fotoğraf çekiyorsunuz.

Bu arada arka plandaki "çocuk ve bebe" sayısı dikkatinizi çekti mi? Çekmediyse... Çekmeli! Çünkü burada devlet çocuklu ailelere inanılmaz bir yardım yaptığı için -ev, bedava sağlık hizmeti, aylık...- burada 16 yaşına basıp cinsel özgürlüğünü ele geçirip, evden gönderilen her genç çocuk yapıyor. 20 yaşında 3 çocuklu galli görme olasılığınız o kadar yüksek ki! Kimse tutup da bu britishlerin soyu tükenecek. Yaşlı nüfus çok ama üremiyorlar... demesin. Adamlar onun da çaresini bulmuşlar işte...

Bebeler boy boy...
Jonklörlük hünerlerini sergilerken bebeleri kullanmaktan çekinmeyen sevgili göstericiler bakın bunu da yaptılar;
Tabi, ben çıksaydım durum biraz daha farklı olabilirdi ama eheheh... Tüm suç snickersin ve marsın ve twixin ve after eightin ve cadburrynin ve ...... diye gider.

*kırşehir*

03 Ağustos 2010

030810

Bu haftasonu neredeydim?

Haftasonları yerinde durmak bilmeyen kiddo, sizin için Caerphilly Big Cheese Festivaline gitti. Yani peynir düşkünlüğünden, panayır alanı eğlencelerinden ya da Caerphilly kalesini görmeye felan değil. Sadece gözlem için! Herşey blog için.

Şimdi festival olayına geçmeden önce Caerphilly kelimesinin nasıl okunduğuna dair kafalarda oluşabilecek sorulara karşın hemen açıklama yapıyım; Kefili diye okunuyor sevgili okurlar. Kefili. Evet Ke-fi-li. Çünkü bu kelime ingilizce değil Gallice... Ve gallilerin böyle enterasan yerleşke isimleri olduğundan bahsetmiş olmalıyım. Merthyr gibi. Mörti.

Festival alanına girer girmez şu ibare dikkatinizi çekiyor;

Nitekim ingilizlerin, içtikleri zaman nasıl sıçabildikleri tecrübeyle sabit. Adamlar da her sene 70 ila 80 bin insan çektikleri bu alanda böyle taşkınlık istememişler pek tabi... Bu kadar içmeye düşkün bir memlekette bu levhayı görünce (nav in dı tabelaaağ.. vi dont luk bek, vi luk front) aklıma vatikanda gördüğüm şu uyarı geldi;


Açıkçası şu hikmet-i fahrikayı gördükten sonra keşke vatikandaki kurallar buraya da işleseydi demedim değil...
Bu ne lan? Allahtan bu abla koltukaltını traş etmiş diyerek bu çadırdan hızla uzaklaştım. Ha bir de abla fifty cent eşliğinde göbek atıyordu. Amerikan hiphop müziğinde, şark dansı yapan bir galli de gördüm artık maymunlar da tütü takıp bale yapabilir. Bir saniye.. Zaten yapıyorlardı. Değil mi.

*bugün konya'dayız... konya'ya selamlar...*