Pages

20 Şubat 2005

190205

hasta ariyorum.

cok komik.

kronik hasta olan bir toplumuz halbuki. ssk'lar saglik bakanligi'na devredilse de, ilaclarini anlasmali eczanelerden külliyen alabilecek olsalar da, hastalar hala uzun uzun kuyruklar olusturuyorlar.

agir agir kagnilar gider.

her dönemden 30'ar kisi olmak üzre 3 dönem birden klinikte köprü insa etme cabalarina girerlerse, ideal bir hasta bulma olasiligi da o denli duser. ideal hasta; agiz hijyeni tam, dolgulari yapilmis, sadece estetik sebeplerle kopru yaptirmak isteyen, ekonomik durumu nispeten iyi kisiye deniyor.

iste bu durumda, maalesef hastalarinizi elimine etmek durumunda kaliyorsunuz. kiminin oral hijyeni kötü... kiminini cürükleri var... kimi köprü yaptirmaktan korkuyor, cunku destek disleri "kesiyormusuz". kesmek dediklerinin, 1 mm capinda bur'lerle disten destek alarak, kopru ayagi olusturmak amaciyla kaplama yapilmasi icin yeterli yer acilmasi oldugunu bilselerdi bu kadar tedirgin konusurlar miydi acaba? butun sartlara uyup, ekonomik imkansizliklarindan dolayi yaptirmak istemeyenler var bir de. bu grup el altinda tuttugumuz grup. bu hafta da hasta bulamazsam, birilerinin masraflarini karsilayacagim. parayla hasta tutmak fazla "garip" geliyor kulaga, degil mi?



blog'umu takip edenler
buraya mum diksin. bir blogosphere soz konusuymus. katilmak isteyen olur belki diye link'ini veriyorum. franz ferdinand dinliyorum.

yalcin'a not: filmin ismini soylemedin. :)

8 Yorum:

yvainethefallen dedi ki...

Ağız ve diş sağlığına mümkün mertebe dikkat etmeye çalışan biri olarak genetik denen beladan müzdaribim. Pıııf... Geçen gün yine durduk yere olduk bir dişten daha... Asla 32 dişim olmayacak. Asla o otuz iki kız ezilip büzülüp iki duvara dizilmeyecekler...

fatima dedi ki...

bende de 28 tane dis var ve 20'liklerin gelmek istediklerini hic sanmiyorum. onemli olan 28inin varligini surdurebilmek. fazladan 4 tanenin daha sorumlulugunu almak istedigimi sanmiyorum.
zaten 20lik yas disleri, dogal seleksiyon sonucu, artik sikliklarinda azalmis gorulen disler. eskiden atalarimizin bol bol dise ihtiyaci varmis et gibi besinleri ogutmek icin. simdi ise o kadar tuketmiyoruz.

Selj. dedi ki...

Ben de sanirim tam aksi kategoriye dusuyorum. 19 yil boyunca "halamin mukemmel dislerini aldigim" iddiasiyla disciye goturulmeyisim herhalde Balamir ailesi icin bir utanc kaynagi olmali. Ilk disci randevum gectigimiz yaz annemin lise arkadasi ve discisi beyin verdigi ultimatomla gerceklesti. Sahiden kirik cikik yokmus; dahasi, babamin "bebekken antibiyotik aldin ondan" diye acikladigi on dislerimdeki lekeleri (siz disciler, pardon dis hekimleri buna ne diyorsunuz bilmiyorum) garip sesler cikaran bir cihaz yardimiyla hemencecik temizledi. Balamirler hanesine bir utanc daha.

Diger taraftan, eger hic aksatmadan gunde iki defa birer dakika boyunca dis fircalamak, agiz ve dis sagligina dikkat etme kategorisine konulacaksa, beni de araniza alabilirsiniz. Ha, unutmadan, o lekeler yine olustu. Hekim bey kendine has jargonuyla olusma nedenini aciklamisti gerci ama hatirlamiyorum.

Selj. dedi ki...

Hayirdir Fatimaanim, siz inanmazdiniz dogal secilime falan? :P

fatima dedi ki...

ben dogal seleksiyon disinda, evrim teorisinde mantikli gordugum yerler olmadigini soylemistim. darwin'in bircok hatasi vardi kanimca. bunu da konusmustuk senle uzun uzun.

bu arada, dislerdeki renklenmeler eger mavimtrak/lacivert ise, genellikle kucukken alinan tetracycline'den kaynaklaniyor. artik o tip antibiyotikler 8 yas altinda kullanilmiyorlar. ancak maalesef, bircok "yenilik" gibi, bu da yeni yeni bulundu ve bir donemin cocuklari bu sekilde gume gittiler.

oral hijyen denilen sey, gunde 2 defa, 2 dakika dis fircalamak ve 1 defa da dis ipi kullanmak (yatmadan evvel, disler fircalandiktan sonra) manasına geliyor. dis ipini kullanmiyor olsan da, bir "turk" icin standardin ustu agiz temizligine sahip oldugunu soyleyebilirim. ayda 1, o da sevgilisi "agzin kokuyor" dedigi icin dislerini fircalayan vakalarla karsilasiyoruz selcütüm...

fatima dedi ki...

ahah, sayfadaki tum comment sahipleri neden sag alt koseye bakiyor dersiniz.

Selj. dedi ki...

çok şükür bilim dünyası dogmatizmden uzak ve bugün darwin'in yanıldığı noktaları tekrar etmiyor. zaten darwin'den beri, muhtemelen başta mendel olmak üzere tüm gelişmeleri gözardı edecek değiliz... değil mi fatimacığım? :P

sanırım biraz kısa sürüyor benim diş fırçalama seanslarım. toplamda mı iki dakika, yoksa ikişer dakika mı olması gerekiyor? hiç diş ipi kullanmadım, kullananı da görmedim (birisi Balamirler mi dedi?), denemek lazım.

fatima dedi ki...

2'ser dakikadan gunde 4 dakika. ustune bir de dis ipi... al sana ömür boyu saglikli disler. lokal etyolojik faktorleri isin icine katmadan soyluyorum tabi ki :)

Yorum Gönder